11 Ocak 2016 Pazartesi

ERKEN KALKMADA BENİ GEÇMİŞLER
Nuşiveran’ın oğlu Hürmüz, çocukluk yıllarında geceleri sabaha kadar, nüktedan nedimler ve beylerle, sohbet meclisinde yiyip, içip, eğlenirdi. Sabah olmaya yakın yatıp uykuya dalardı. Hürmüz’ün hocası ise her sabah gelir, Hürmüz’ü gaflet uykusundan bulurdu. Her zaman nasihat edip ona diller dökerdi: ‘’Ey saadetli şah! Seherle kalk, çünkü seherle kalkan devlet, saadet ve şeref bulur, zafer kazanarak yardıma nail olurlar.’’ derdi. Hürmüz ise hocasının her gün seherle kalkıp gelmesinden ve her zaman bu nasihati vermesinden huzursun oluyordu. Bir gün kölelerine: ‘’Birkaçınız seherde kalkıp hocanın yoluna durun ve gelince hemen üzerinde bulunan güzel elbiselerini soyup, salıverin.’’ der. Adamları Hürmüz’ün emrini yerine getirirler. Erkenden kalkıp hocanın yolunu bekleyip hoca gelince tutup belinden kemerini, başından mücevherli tacını ve üzerinden de süslü elbiselerini soyup alırlar. Hoca bu halde Hürmüz’e gelir. Hürmüz, hocayı görüp bilmiyormuş gibi hocadan başından geçenleri sorar. Hoca soyguncuları şikayet edince Hürmüz: ‘’Ey bilgi sahibi ve yol gösterici, bana her zaman ‘Seherle kalkan devlet ve zafer kazanır, yardıma nail olur’ derdin. Hayret edilecek şey, bu musibet ve zillet sana neden oldu?’’ der. Hocası şu cavabı verir: ‘’ Ey cihan şahı! Soyguncular erken kalkmada beni geçmişler.’’



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder